"Allah Senden Razı Olsun"
Kendimi bildim bileli duyarım bu cümleyi. O kadar çok duyarım ki, ne anlama geldiğini düşünmeme fırsat olmamış belli ki..
"Çok fazla söylenen seni seviyorumların anlamı kalmıyor" klişesine girecek değilim; zira bunun tamamen bir aptallık ve korkaklık olduğuna inanırım. (Bu konuya ileride değineceğim).
Yani, çok fazla söylenen Allah senden razı olsunların pek bir anlamı kalmıyor demeyeceğim demek istiyorum. Bunu geçtik.
Hayatımıza dinlere dair muhabbetler, eğitimler girdiğinden beri bize öğretilen en önemli şey belki de "Allah'ın ahirette melekleri ile bizi sorguya çekeceği ve cennet veya cehennem yolunu açacağı" idi. Yani, eğer Allah bizden razı olursa, akla hayale sığmayacak bir huzurun ve mutluluğun olduğu cennete gideceğimizi söylediler, söylerler.
İster inanan bir insan olun, ister inanmayan. Bu konu benim için hiç önemli değil. Kaldı ki ben de körü körüne hiçbir inanca bağlı olmam, sorgularım. Yani ne tamamen inanırım, ne de tamamen inanmam. Fakat zorunda olduğunuz bir şey var; o da saygılı olmak. İnananların inanmayanlara, inanmayanların da inananlara saygılı olma zorunluluğundan bahsediyorum. Neyse, konumuz bu değil.
Başlıktan da anlayacağınız üzere, inanan insanların penceresinden bir cümle hakkında yazıyorum. Ve bu pencereden bakıldığında, tartışmasız dünyanın en güzel temenni cümlesi.. Bir insanın başka bir insana söyleyebileceği en güzel temenni cümlesi..
Çünkü bu pencereden baktığımızda, yaşamdaki gayenin ahiretteki huzura dair olduğunu görmemek mümkün değil. İnanan bir insanı cennetle müjdeleyebilme fırsatınız olduğunu düşünün. Sonra o insanın yüzündeki tarif edilemez mutluluğu hayal edin. Sanırım ne demek istediğim anlaşıldı.
Mesela bir de işin şu boyutu var ki, beni benden alır:
Çiftlerin, eşlerin birbirlerine bu cümleyi söylemeleri. Bir hayatı paylaşmanın en güzel özeti, dünyanın en saf, en içten temennisi belki de.
Durup dururken aklıma geldi işte..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder