11 Kasım 2012 Pazar

GÜZEL AŞK


İçinden maddi zorluklar geçmemiş aşklar, eksik olurmuş gibi geliyor. Öylesi, gerçekmiş gibi geliyor.

Mesela Turgut Uyar diyor ki;

Lüle taşından gerdanlığa gücüm yetmemiş, 
Sana Sapanca’dan bir sepet elma almışım.

Turgut Uyar bu cümleyi kazara bana söylese, kendimi kollarına bırakır mıyım diye bir düşünürüm lan. (düşünemedi).

Ya da Nazım Hikmet bana dese ki;

Susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır;
Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi yoksuldur odam.

dese; önce biraz üzülürüm. Çünkü siz de takdir edersiniz ki bana neden “kadınım” diyor ya?

Neyse, “Kadınım derken, Nazım’cığım?” diye buruk bir ifadeyle sorarım ama dalgalı saçlarını okşar mıyım Nazım’ın diye bir düşünürüm ya ben. (düşünemedi).

Konudan sapmayayım. Gerçekten maddi olarak zorluklar yaşanan bir evresi olmalı aşk dediğinin.

Orada birbirinize sıkıca tutunabiliyorsanız, gerisini düşünmeyin zaten.

Bunlar çok güzel şeyler bunlar.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder